Seyahat etmek sadece yola çıkmak, yolda olmak, görüp gelmek değildir. Dünya üzerinde hiç bilmediğimiz farklı renkleri, dokuları görmek, hissetmek ve gittiğin şehrin ruhuna dalmaktır. Yeni yerler keşfetmek sadece coğrafi açıdan değil, aynı zamanda farklı kültürlerle kaynaşmak, yeni insanlar tanımak ve benzersiz deneyimler yaşamak anlamına da gelir. Her gezginin kalbinde yer etmiş kişisel deneyimlerine özel bir şehir olsa da bir sıralamayla bunu göstermek istemişler.
Londra merkezli bir araştırma şirketi olan Euromonitor İnternational, 2023 yılı en iyi 100 şehir endeksini açıklamış. Bu endeks için; şehirlerin ekonomik ve ticari performansı, turizm performansı, altyapısı, politika ve çekiciliği, sağlık, güvenlik ve sürdürülebilirlik gibi ölçütleri dikkate alınarak değerlendirilme yapılmış. Bu listede Türkiye’den 3 şehir yer alıyor.
Dünyanın En İyi Şehirleri Arasında İlk 10 Hangileri ?
Paris/ Fransa: Romantizmin ve sanatın başkenti olarak bildiğimiz Paris, nefesleri kesmekle kalmamış tüm nefesini zirveye harcamış. Paris, eşsiz mimarisi, tarihi anıtları, göz kamaştırıcı müzeleri, lüks alışveriş caddeleriyle ünlü bir şehir. Eyfel Kulesi’nin ihtişamı, Louvre Müzesi’ nin sanat şöleni, Montmartre’ın bohemliği, Seine Nehri’nin büyüleyici manzarası bu şehrin enleri ve görmeden olmazları arasındadır. Bunların yanı sıra Notre Dame Katedrali, Sainte Şapeli, Panteon’u, Concorde Meydanı ve Tuileries gibi bahçeleri de Paris denilince akla gelen yerlerden. Bunun yanı sıra, mutfak lezzetleri, kafelerindeki tatlar, ziyaretçilere bıraktığı izler ve sunumlardaki zarifliğiyle de çokça adından söz ettiriyor.
Paris Eyfel Kulesi
Dubai/BAE: Birleşik Arap Emirlikleri’nin en ihtişamlı ve modern şehirlerinden biri olan Dubai, yüksek gökdelenleri, lüks yaşamı ve alışveriş merkezleri, modern yapıları ve mimarisiyle adından sıkça söz ettiriyor. Dünyanın en yüksek binası olma özelliği taşıyan Burj Khalifa şehri temsil eden önemli yapılarından birisi. Lüks arabaların en çok görüldüğü ve akılda kalıcılığı bu yönden yüksek olan bu şehir, Dubai Mall ve Dubai Fountain,Mall of Emirates ile alışveriş ve eğlence şovuyla da hafızalara kazınıyor. Şehir aynı zamanda Dubai’nin çöl manzarasıyla iç içe olan yapay adaları ve çöl safarileri, lüks otelleriyle de benzersiz olma özelliğini taşıyor. Dubai, modernite ve gösterişin simgesi olarak dünyada ilgi odağı olmayı başarmış bir destinasyon diyebiliriz.
Dubai/BAE
Madrid/İspanya: Madrid, şehir, sanat, kültür ve eğlencenin harmanlandığı ve ilgi odağı olduğu canlı bir başkenttir. Prado müzesi, Picasso’nun sanat eserlerinin sergilendiği Reina Sofia Müzesi ve Thyssen-Bornemisza Müzesi gibi dünya çapında ünlü müzelere ev sahipliği yapıyor. Şehrin kalbinde bulunan Plaza Mayor ve Puerta del Sol,Madrid Kraliyet Sarayı gibi tarihi meydanlarıyla şehrin kalbinde ziyaretçilerin gözdesi olarak tarihi dokusuyla boy gösteriyor. Aynı zamanda bu şehrin lezzet barındıran pazarları, parkları ve canlı gece hayatı da ziyaretçileri cezbeden kısımlarından. Bir de Madrid’e gittiğinizde kulak aşinası olacağınız Flamenco müziği ve dansı bu şehrin gelenekselliğini sürdüren ve şehrin ruhunu size yaşatacak konulardan bir diğeri.
Madrid Royal Palas
Tokyo/Japonya: Geleneksellik ve modernitenin ideal bir karışımı olan Tokyo aynı zamanda renkli ve dinamizmi yüksek şehirlerden. Yüksek teknolojisi, göz kamaştırıcı neon ışıkları, devasa alışveriş merkezleriyle metropol bir şehir olan Tokyo, aynı zamanda geleneksel tapınakları, bahçeleri ve Japon kültürünü yansıtan yerleriyle de ünlüdür. Shibuya Kavşağı, Shinjuku Bölgesi şehrin en canlı noktaları arasında yer alıyor. Teknoloji ve elektronik tutkunları için Akihabara, gençlik modası ve eğlence için Harajuku’nun görülmesi tavsiye ediliyor. Tokyo Disneyland ve Tokyo DisneySea gibi eğlence parkları da bu şehrin görmeden gidilmemesi gereken noktaları arasında yer alıyor. Meiji Tapınağı, Sensö-ji, Tokyo Kulesi, Ueno ve Yoyogi Parkı, Shinjuku Gyoen görülmesi gereken yerlerinden bir kısmı.
Tokyo
Amsterdam/Hollanda: Amsterdam, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ünlü kanalları, tarihi yapıları ve kültürel zenginliğiyle tanınan büyüleyici şehirler arasında yer alıyor. Kanalların kenarında yer alan evleri ve çiçeklerle süslenmiş köprüleri şehrin ışıltısına ortak oluyor ve ziyaretçilerin uğrak noktası oluyor. Rijksmuseum, Van Gogh Müzesi ve Anne Frank Evi gibi müzeler sanat ve tarih severler için önemli duraklardan. Şehrin ortasında büyüleyici bir yeşil alan olan Voldelpark, bu şehre gelen ziyaretçilerin dinlenme noktalarından. Amsterdam ziyaretinizde kanal kenarlarında bisiklet turu ve yürüyüş yapmadan, geleneksel pazarları keşfetmeden dönülmemesi tavsiye ediliyor.
Amstel Nehri
Berlin/Almanya: Berlin duvarıyla bildiğimiz bu şehir, tarihten kalma kalıntıları, tarihi anıt ve modern sanat sahneleriyle tarihi ve kültürel öneme sahip bir başkent olarak adından söz ettiriyor. Brandenburg Kapısı, Berlin Katedrali, Reichstag Binası, Bergama Müzesi, Charlottenburg Sarayı, Alexanderplatz ve Holocaust Anıtı gibi önemli yapıları bünyesinde barındırıyor. Şehrin ortasında bulunan geniş, yeşil bir dinlenme alanı olan Tiergarten Parkı, ziyaretçileri doğayla iç içe olma ve fırsatı sunuyor. Berlin aynı zamanda canlı gece hayatı, çeşitli restoran ve kafeleriyle de ünlü şehirler arasında yer alıyor.
Alexanderplatz /Berlin
Roma/İtalya: Antik çağ denilince akla ilk gelen isimlerden olan Roma, tarihin izlerini günümüze kadar taşıyan ruhu olan şehirlerden birisi. Ebedi Şehir olarak da bilinen Roma, Roma İmparatorluğu’ndan birçok tarihi iz taşıyor. Kolezyum hepimizin fotoğraflarda en çok gördüğü ve bildiği, antik gladyatör dövüşlerinin yapıldığı şehrin büyüleyici yapılarından birisi. Pantheon, Forum Romanum, Trevi Çeşmesi, İspanyol Merdivenleri,Sistina Şapeli, Navona Meydanı gibi uzun uzun listelenebilecek birçok önemli ziyaretçi noktalarıyla zengin bir şehir olarak turistlerin cazip uğrak noktaları arasında yer alıyor. Aynı zamanda Vatikan’la dünyanın en küçük şehrini içinde barındırarak Aziz Petrus Bazilikası ve Vatikan Müzeleri’ne de ev sahipliği yaparak ilgi odağı oluyor. Roma aynı zamanda İtalyan mutfağı, sokaklarındaki canlı ve eğlenceye düşkün halkıyla eski ve yeni arasındaki benzersiz uyumuyla ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor.
Kolezyum/Roma
New York/ ABD: Gökdelenleri, Times Square meydanı ve ışıltılı reklam panoları, Özgürlük Heykeli ve Central Park, Brooklyn Köprüsü,Aziz Patrik Katedrali, gibi simgesel yerleriyle bildiğimiz New York, kültürel çeşitliliğiyle kendine özgü bir atmosfer yaratıyor. Broadway’de yer alan tiyatroları, dünya çapında sanatçıların performanslarına ev sahipliği yapıyor. MoMA, Guggenheim ve Metropolitan Museum of Art gibi müzeler sanatseverlerin önemli duraklarından. Şehir aynı zamanda Wall Street’in finansal merkezi ve 5.cadde lüks alışveriş mağazalarıyla da önemli bir konuma sahip. New York’ a giden ziyaretçilerin, şehrin her köşesinde kendine has bir deneyim yaşayacağı ve şehirden döndükten sonra o ışıltıyı hem çok özleyeceği hem de hiç özlemeyeceği söyleniyor. Ben henüz bilmiyorum, gidenler varsa yorumlar onların
New York
Barcelona/ İspanya: İspanya, Akdeniz kıyısında yer alan, Gaudi’nin benzersiz mimarisi, özellikle La Sagrada Familia ve Park Güell,Casa Mila, Barselona Katedrali gibi yapılarla şehre hem hava hem ziyaretçi katan şehirler arasında yer alıyor. La Rambla caddesi, kafeleri, sokak sanatçıları, Gotik mahalleleri, tarihi yapıları, dar sokaklarıyla büyülerken, Barcelenota Plajı’yla da deniz, kum, güneş keyfi yaşatıyor. Barcelona aynı zamanda dansları, eğlenceleri, gece hayatı, lezzetli yemekleri ve sanatsal dokusuyla ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor.
Gaudi/İspanya
Londra/İngiltere: Thames Nehri’nin kıyısında yer alan şehir, kültürel çeşitliliği, tarihi yapıları ve modern dokusuyla ilgi odağı oluyor. Buckingham Sarayı, Tower Bridge, Big Ben ve Westminster Abbey gibi simgesel yapılara ev sahipliği yapıyor. West End’deki tiyatro ve müzeler sanat ve kültür sevenleri cezbederken, British Museum ve Tate Modern gibi dünyaca ünlü müzeler tarih ve sanatın büyüsünü yaşatıyor. Camden Market, Covent Garden ve Portobello Road gibi pazarlar alışveriş ve yiyecek tutkunlarının ideal pazarları arasında yer alıyor. Bu şehir, tarih ve modern yaşamın iç içe geçtiği ve keşfedilmeye değer önemli şehirlerden birisi.
London Eye
Peki bu şehirleri sıralarken sizin de aklınıza biz bunun neresindeyiz, sorusu geldi mi? İlk 10’da olamasak da İstanbul 23.sırada, Antalya 57.sırada, Muğla 59.sırada yer alarak en iyi 100 şehir arasına adını yazdırmış durumda.
Bu sonuçlarla ilgili, hak edilen bir oylama olmuş ya da hiç adil bir sıralama olmamış diye düşünebilirsiniz. Ama bence bir yeri görmenin, oranın tarihini, ruhunu yaşamanın, atmosferini içine çekmenin bir sıralamada olamayacağı veya bir sıralamaya koyarsak bile bunun herkes için değişeceği, herkesin ruhunun bağdaştığı şehrin farklı olacağı düşüncesindeyim. Siz bu konu hakkında ne düşünürdünüz, elinizde bir bilet hakkınız olsa bu şehirlerden hangisine uçmak isterdiniz?